22.05.2016

Başımızdan neler geçti? #1:"Otelde uyurgezerlik"

Herkese merhaba! Bu yazımda sizinle başımdan nelerin geçtiğini söyleyeceğime (başlığı okumayanlar için yazdım:). Veeeeee..... konumuz: Uyurgezerler kimlerdir? Uyurgezerler hakkında ne biliyoruz? Adelina uyurgezer mi? Otelde uyurgezerlik nasıl yapılır? Az sonra....
Öncelikle, size uyurgezerlik hakkında bir kaç bilgi vereyim.Uyurgezerlik insanın uykuda haraket etmesi ile belirlenen bir hastalık demiyelim de,bir rahatsızlıkdır.Tıpta bir zihin hastalığının (rahatsızlığının) belirtisidir. Derin uyku halinden hafif uyku haline geçerken "şıp" diye kalkıp gezerler.

20.05.2016

Mim #1 - Kişisel blog yazarları ^•^ (bu ben oluyorum:))

Merhabaaaa! Bilin bakalım, kim mimlenmiş? Tabi ki Adora!



İlk olarak, bize Ranaodan sonra ikinci ilki yaşatan Moka Lee çingumuza kmawo:) Mimlendiğimi gördüğümde zıplaya zıplaya ablama koşup sevinc çığlıkları atmış, ardından hemen Adelinayla Berry'e haber uçurmuştum:')
Haydi başlayalım:')


19.05.2016

Selfie hayatımızın ne kadar merkezinde?

Hi! Bir selfie? - Artık her kesin klişesi olmuş durumda. İki üç yıl önce bir anda hayatımızın merkezinde patlayan bir selfie akımı var. İlk başlarda yadırgansa  da artık her kesin favorisi. Yeni-yeni moda olduğu zamanlarda yol giderken ve ya kalabalık içersindeyken kendi adıma bir selfie çekmeye utanırdım (kendime güvenim yokmuş onu anladım zamanla). Ve eminim ki, bir grup insan da benimle aynı kaderi paylaşıyordur. Mesela: Adelina Guk, Adora.( İyi bulmuşuz haa bir-birimizi axaxaxaxa). Ben bu selfie denen şeyi hakikaten takdir ediyorum yani. Bu kadar kısa zamanda lügata bile kendine has bir şekilde dahil olmuş: " kişinin kendisini ve ya  grubunun fotoğrafını çekmesi - özçekim".  Aslında bir az anlamsız olmuş. Çünki o zaman insanın aklına özçekime kadar yaptıklarımız neydi sorusu gelmiyor değil. Bence bu şöyle olmalıydı: " kişinin kendisini ve ya grubunu ön kamerayla ya da telefonun arka kamerasını öne çevirerek çekilen fotoğraf" olmalıydı:)))).

18.05.2016

The thirteen tale by Diane Setterfield.Диана Сеттерфилд "Тринадцатая сказка."

Herkese merhaba!Bugünki yazımda sizinle Diane Setterfield "The thirteen tale"kitabıyla ilgili izlenimlerimi paylaşıcam.Ama bunu önce rusca yazıb sonra aşağısından türkce tercümesini yazıcam.Veeee... Let`s get started!
Всем привет! В этом посте я  хотела бы поделится с вами моими впечатлениями насчет недавно прочитанного мною романа Дианы Сеттерфилд "Тринадцатая сказка" из Северного Йоркшира.Этот роман был в первые опубликован в США в сентябре 2006 года.В Англии Книга превзошла успех  одних из самых главных бестселлеров:"Лабиринт" Кейт Мосс и "Тень ветра"Карлос Руис Сафон.А вот кстати, и сама писательница:
                                        
Не правда ли она похожа на своих героин которых описывала в книге?(Кто читал тот поймёт :))
Ну а теперь давайте о самом романе.Книга,как я и написала выше написан в готическом стиле.Роман начинается с того что нашей главной героине(Маргарет) приходит письмо от самой популярной современной писательницы.Эта писательница которую зовут Вида Винтер просит Маргарет написать её биографию.Гмм.. Вроде бы ничего странного в этой просьбе нет.Но дело в том что сама Вида Винтер  не рассазывала правдивую историю своего рождения,своей жизни репортером которые к ней приходили.Но она выбирает Маргарет.Иииии..... приключение начинается:Готическое поместье,близнецы,привидения,дневник Эстэр и т. д.Ещё один факт об этой книге: Он входит в тройку моих самых любимых книг :))) В общем,эта книга шикарна.Может,я и не очень подробно описала вам сюжет,но она стоит того чтобы её прочесть.P.S.Есть так же фильм по этой книге.
Надеюсь вам понравился мой пост.Ведь он был написан с любовью :)))

16.05.2016

Tamam, anladık! GÜZELSİNİZ! (Uyarı: atarlı bir yazı olacaktır...)

İlk önce her kesin mutlaka sosyal ortamlarda duymuş ve ya okumuş olduğu bir alıntıyla başlıyorum... "Canım, çok cool'sun da. Sonuçta hepimiz Allahın bir kuluyuz yani". Bazı insanlar vardır, çok güzeldirler... Bazı insanlar vardır, yakışıklıdırlar. Elbette, bu doğal bir durum. Kimileri güzellikleriyle sınanır. Sorun güzel olmalarında değil! Sorun katiyyen yakışıklı, havalı olmalarında da değil! Tek bir sorun var! Neden biz havalı değiliz? Neden biz bir Lana Del Rey, bir Park Shin Hye, ne bileyim, bir Park Bo Gum, Johnny Depp değiliz? Maksadım katiyyen isyan etmek değil. Sadece içimi dökmek... Sorun, etrafımızda da bazen Park Shin Hye'lerin dolanıyor oluşu... 

15.05.2016

Kırmızı sevda

Veeee ilk yazım! Oleyyyyyy! Merhabalar sevgi pıtırcıklarımız. Dora Berry olarak ilk yazımı yazıyor olmaktan gurur duyuyorum. Benim bu yazım hem bilgilendirici, hem de anneme olan isyanımı gösterecek bir yazı olacak. Konumuz:KETÇAP. Evet evet yanlış duymadınız. Bana sorsanız ki hayatınızın en muhteşem sosu ne? Tabii ki de KETÇAP!
Ketçap yağ oranına göre diğer soslardan çok farklı. Anne yanlış anlama en düşük kalorilisidir. Mesela, bir kaşık karışık ketçapta 15 kalori vardir. İki kaşık yendiğinde bu 30 kalori yapıyor. (İç ses: Tabii ki ben bunu beşe çıkara bilirimmmmm😆😆)

14.05.2016

Almanya hakkında enteresan 10 gerçek.

Hallo! Bu yazımda ben sizinle Almanya, almanlar ve almanca hakkında öyrendiğim 10 enteresan gerçeği paylaşmak istiyorum.Veeeeee....Başlıyoruz.
1.Almanlar sevgililerine "schatz" diye hitap ederler."Schatz" sözü ise türkçede "hazine"  kelimesinin karşılığıdır.
2.Almanya kitapseverler için çok iyi bir ülkedir. En çok kitap basan ülkeler listesinde 3-cü sıradadır.

13.05.2016

"Hello monster"/"I remember you" öncesi ve sonrası...

Kore sevdam geçen sene tam da bu zamanlarda, hatta mayısın sonlarına doğru başladı... Daha öncelerinde TRT`de yayımlanan dizileri izlemiştim. Okuldan geldiğim zamanla üst üsteydi ve de 1 saat oldukları için dinlenme zamanımın hepsini de kapsamıyordu (sanki çok sistemliymişim gibi). O zaman ilk okuldaydım. Bir süre sonra annem, daha sonra ise benden sekiz yaş büyük ablam benimle birlikte TV karşısına oturmaya başladı.  Tabi, biz sabırsızız. Ablam hiç durmadı ve internetten dizinin ismini yazıp aramaya başladı. Ve tüm bölümlerini buldu (teşekkürler koranturk^^). Üçümüz birlikte güne 10-11 bölüm izlediğimiz oldu. Sanırım dizi "Sarayın incisi" ("Dong yi") idi. Hayal meyal hatırlıyorum ki, biz bu olaylardan önce de kore dizisi izlemiştik.. Kız erkek kılığına girip orduya gidiyordu Mulan misali:)).. Biliyorsanız lütfen hangi dizi olduğu hakkında bilgi verin... Daha sonra biz "Saraydaki mücevher", "Prensin şarkısı" ve s. izledik.. Sonrasında ablam TV-de yayımlanmayan bir dizi buldu ve yine birlikte altyazılı izlemeye başladık. Ama bu sefer annem bize katılmadı. Daha sonra da ablam "dersim var" diyerek beni yanlız bıraktı, hatta diziyi bile tamamlamadı...

12.05.2016

Gökten üç elma düştü...

Merhaba! Salam! Hallo! Chaio! 안녕하세요! Привет! Salute! Hi!...
Mrs.Adora, Dora Berry ve Adelina Guk'un hiç de gizli olmayan eğlenceli dünyasına merhaba deyin^•^ Aslında, görünmediğimiz kadar anormaliz:)